YILDIRIM KARA: HATAY ESNAFI NASIL SİFTAH YAPACAK?
Antakya’daki prefabrik çarşı esnafları depremden sonra kurulmuş olan çarşıda toplanarak kendilerine verilen konteynerların fiziki şartlarından, büyüklüğünden ve kurulan çarşının konumundan aylardır şikayet ediyor ve düzeltmeler talep ediyorlar. Her seferinde sorunların çözüleceğine dair farklı plan ve söz duymalarına rağmen içinde bulundukları koşullarda hiçbir iyileştirme olmayan depremzede esnafımızın sorunlarına ivedilikle çözüm getirilmesi elzemdir.
Antakya’daki geçici olarak kurulan bazı çarşılar, konumu açısından oldukça sapa bir yerde kalmakta. Bu çarşılar, ticari faaliyetlerin sağlıklı bir biçimde yapılabilmesi için uygun şartlara asla sahip değil. Bu sebeple, esnafımızın işleri oldukça yetersiz, siftah bile yapamadığı günler oluyor, bölge sakinleri için uğrak noktası olabilecek bir konumda değiller. Depremzede esnaflarımız burayı adeta ‘çölün ortası’ diye tanımlıyor.
Etraflarındaki yolda asfalt bulunmaması, düzeltilmesine dair ise herhangi bir çalışma yapılmaması sebebiyle her yer sıklıkla toz toprak içinde kalıyor, yağmur yağdığında gelinip çalışılamayacak, alışveriş yapılamayacak bir yere dönüşüyor. Burada adeta bir hayalet şehir kurdular ve esnafın bu koşullarda iş yapmasını, depremden sonra ekonomik olarak ‘normal’e dönmeye çalışmasını bekliyorlar. Bu durum, konteyner işyeri tesis etmek ile bitecek bir iş değil ki zaten verilen konteynerlar da yeterli değil. Depremzede esnafımıza verilen iş yerleri 9 m2 büyüklüğünde ve ahşap yapıda,Bölgenin etraflıca düzenlenmesi ve cazibe merkezi haline getirilmesi gerekmektedir.” dedi.
YILDIRIM KARA: YANDAŞ OLMAYANIN TALEPLERİ YİNE DİNLENMİYOR
Kimi esnafın bölgedeki daha iyileştirilmiş ve ticari açıdan daha canlı olan bir bölgede konumlandırılmasına tepki gösteren Yıldırım Kara, “Esnaftan gelen şikayetlerde yandaşların fiziki koşullar açısından ve konumu açısından daha avantajlı konteynerlar aldıklarını duyuyoruz. Ticari hayatın daha canlı olduğu, 25 m2 büyüklükte, ahşap olmayan, zemini nispeten daha avantajlı koşullara sahip bölgede açılan çarşıda iki konteyner sahibi olan kişilerin olduğu iddiaları söz konusu.
Bu iddialara dair ne gibi bir açıklama yapılacak? Depremzede esnaflar bu olanakların sadece yandaşlara gittiği iddialarına tepki gösteriyor, böyle bir durum var ise kendilerine de aynı koşulların sağlanması veyahut içinde bulundukları fiziksel şartların iyileştirilmesi talebini yükseltiyorlar. Biz de deprem bölgesinde ilgili kamu kaynaklarının planlı ve adil bir şekilde depremzede esnafımıza pay edildiğini düşünmek istiyoruz. Mevcut olumsuz koşulların ise çözümü için atılacak adımlar büyük proje ve maliyetlerden geçmek zorunda olmadığını hatırlatıyoruz.
YILDIRIM KARA: İŞ YERİ KONTEYNER ALANLARI CAZİBE MERKEZİ HALİNE GETİRİLMELİ
Kurulan çarşıların bölgesine dolmuş veyahut minibüs durakları gibi toplu taşıma hattının entegre edilmesi, ilgili yerlere banka ATM’lerinin konumlandırılması, sektörel olarak çarşıların gruplandırılmasıyla bir müşteri kitlesi ve çeşitli ticari merkez noktalarının yaratılması, esnafımızın sorunlarına kısa süreli de olsa çare olabilecek nitelikte değişikliklerdir. Buraların sadece konteyner iş yerlerinden oluşan değil, yakınlarında kurulacak geçici sosyal tesisler ile buraların ticari ve sosyal bir yerleşkeye dönüşmesi hem Hatay halkı hem de Hatay esnafı için karşılıklı bir fayda sağlayacaktır.
Bu gibi iyileştirilmelerden 15 aydır yoksun bırakılan iş yapamayan esnafımız aylardır Bağkur primlerini, elektrik faturalarını dahi ödeyemez hale gelmiştir; kayda değer bir hibe verilmesi için başvuru yapıyorlar ama ondan da sonuç alamıyorlar. Buradaki esnaf iş yapmaz ise Hatay nasıl ayağa kalkacak?” dedi.