YILDIRIM - KARA: İSKENDERUN, LİMAKPORT'UN KİRİNE MAHKÛM OLAMAZ

6 Şubat depremlerinden sonra Limakport İskenderun Liman işletmesi girişinin düzenli aralıklarla sular altında kaldığını belirten Nermin Yıldırım Kara, “Depremden bu yana düzenli aralıklarla İskenderun’da belli yerler sular altında kalıyor. Hizmet ve sorun çözme odaklı bir anlayış mevcut değil. Yalnızca hayata rant ve kâr hırsı odaklı bakılıyor. Bu 21 yıldır yaşadığımız artık kronikleşen bir sorun. İktidarın gözdesi, limanlarımızdan aslan payını alan Limakport da bu zihniyetle devam ediyor. Bilindiği üzere, deprem sonrası yer altı su seviyesi yükseldi ve zeminde çökmeler yaşandı. Şimdi limanda çalışan gümrük müşavirleri ve işlerini yaptırmak için gelen yurttaşlar, her yağmur yağdığında atık kanalizasyon suyu ile karışmış bir taşkınla karşılaşıyorlar. Bildiğiniz atık su içerisinde ve bu sudan kaynaklı kokuyla yurttaşlarımız o alana girmek zorunda kalıyor. Şirket, Hem insan sağlığını hem de insan onurunu hiçe sayıyor.” dedi. LİMAKPORT'UN KAPILARI SADECE SORUNLARA AÇIK Yönetime durumun iletildiğini aktaran Yıldırım Kara, “Çalışanlar elbette bu durumun ciddiyetini iletmişler. Karşılığında geçiştirme cevaplar almışlar. Yalnızca geçen haftalarda, Ticaret Bakanı’nın ziyareti sırasında, göstermelik bir toprak ve mıcır ile girişin örtüldüğünü ifade ediyorlar. Depremin üzerinden 7 aya yakın süre geçti, önceliğiniz insan sağlığını korumaktır. Ancak, şirketin sicili, ilişkileri ve bu cüreti nereden aldığı herkesin malumu. Kuşatmalarına müsaade edilen her yerde biz başta sağlığımız olmak üzere birçok şeyimizi yitiriyoruz. Daha önce İskenderun’da, şimdi Akbelen’de ve birçok yerde ormanı ve çevreyi hiçe sayanların burada insan sağlığını öncelik olarak benimsemeyeceğinin bilincindeyiz. Daha önce İskenderun Çevre Koruma Derneği başkanlığını sürdürürken de bu şirketin limanda nasıl bilinçsiz hareket ettiğini vurgulamış ve kamuoyuna açıklama gayretinde olmuştum. 2017 yılından itibaren büyük eziyetlerle sevkiyatını yaptıkları angus canlı hayvanlar yurttaşlarımız için bulaşıcı birçok sağlık sorununa neden olma riski taşıyordu. O dönemden bugüne insan sağlığına dair önlem konusunda hiçbir gelişme kaydetmiyorlar.” dedi. VERDİKLERİ ZARAR SAYMAKLA BİTMEZ Liman ve çevresinde Limak işletmesinin bütün düzeni bozduğunu vurgulayan Hatay Milletvekili, “Limana giden Profesör Muammer Aksoy Caddesi’ni de işgal ediyorlar ve trafik akışını tamamen bozuyorlar. Limana girmek için bekleyen kamyon, tır ve ağır tonajlı araçların saatlerce ve günlerce yolda beklediğini görüyoruz. Şirket, bu yol kendileri için bir otoparkmışçasına davranıyor ve diğer işletmelerin de araç giriş çıkışına engel oluyor. Biliyorsunuz yol boyunca çok fazla fabrika var. Buradaki sıkışıklık acil durumlar için büyük bir sorun teşkil ediyor. Herhangi bir işçi bu fabrikalarda çalışırken hayati bir tehlike yaşasa ambulansın bu trafiği yararak gelmesi oldukça güç olacaktır. Her yer ve herkes bu şirkete hizmet etmek zorundaymış dayatmasını yıkacağız.” dedi.